Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, 29 Ekim Dünya İnme Günü hasebiyle inme hakkında açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, “Beynin bir kısmına giden kan akışı azaldığında yahut kesintiye uğradığında, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını önleyen bir inme meydana gelir ve beyin hücreleri dakikalar içerisinde ölmeye başlar. İnmenin oluştuğu bölgedeki işlevlerde süreksiz ya da kalıcı kayıplar oluşur. İnme tanısı konulduğu anda tedavi süreci başlar” dedi.
İnmenin nasıl oluştuğuna değinen Abdurrahman Akbaş, “Beynin bir kısmına giden kan akışı azaldığında yahut kesintiye uğradığında, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını önleyen bir inme meydana gelir ve beyin hücreleri dakikalar içerisinde ölmeye başlar. İnmenin oluştuğu bölgedeki işlevlerde süreksiz ya da kalıcı kayıplar oluşur. İnme belirtileri fark edildiği anda en kısa müddette acil servise ulaşılmalıdır. Sıhhat kuruluşunda yapılacak muayene sonrası süratlice tomografi yahut diffüzyon emar (MRG) çekilir. İnme tanısı konulduğu anda tedavi süreci başlar” diye konuştu.
“TEKRARLANMASI ÖNLENEBİLİR”
Tedavi prosedürlerinden de bahseden Uzm. Dr. Akbaş, şunları söyledi:
“Damar tıkanıklığına bağlı inmelerde damar açıcı tedavi uygulanabilir. Kanamaya bağlı inmelerde ise bazen beyin cerrahisi uzmanı tarafından ameliyat yapılması gerekebilir. Erken periyotta hastalar acil servis sonrası inmenin nedenine ve şiddetine nazaran ağır bakım, nöroloji yahut beyin cerrahisi kliniklerinde yatırılır. Bu süreçte birinci tıbbi yahut girişimsel tedaviler uygulanır. İnme geçirme nedeni tam olarak belirlenir ve tekrarlamasını önlemek gayesiyle gerekli ilaç tedavilerine başlanır. Tedavi sürecinden sonra gereksinime nazaran hastanede yatarak yahut ayaktan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları başlar. İnme tedavisinde yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları nöro-rehabilitasyon uygulamaları olarak tanımlanabilir.”