İstanbul, Çorlu ve Tekirdağ’da kar sağlamak için özel hastanedeki ağır bakım ünitesine yatırılan yenidoğan 12 bebeğin ihmalden öldüğü savına ait soruşturmayı yürüten savcı tehdit edildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 şüphelinin gözaltına alındığını açıkladı.
Gazeteci Emrullah Erdinç, savcının odasında kaydettiği ve tehdit edildiği anları Youtube kanalında yayınladı.
Kendisini eski İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Güçlü, çete üyelerinin ‘mesajını’ savcıya ilettiğini öne sürdü ve “Senin attığın adımdan, Whatsapp’ından, durumundan, ailenden her şeyden haberleri var” dedi.
Savcının “Bunu nasıl yapıyorlar pekala, kim bunlar, ben bunu anlayamıyorum” sorusu üzerine Varlıklı, “Devletin içinde, devletin kullandığı adamlar” karşılığını verdi. “Aktif istihbaratçılar mı” sorusunun yöneltilmesi üzerine ise Güçlü “İçinde olanlar da var” sözünü kullandı.
Savcıdan kendisiyle fotoğraf çekmesini ve paylaşmasını isteyen Varlıklı, “Ben senden bir şey rica edeceğim, benimle bir fotoğraf çektireceksin ‘misafirim geldi’ diye, sayfanda yayınlayacaksın, sana Allah’ın bir kulu dokunamaz. Gittiği poligona, giriş çıkış saatlerine kadar takip eden… Ben şunu söylüyorum, kimse bir şey dokunamaz. Sana dokunurlarsa bana dokunmuş olurlar” diye konuştu.
Çetenin savcının ailesinden birine ziyan vermek istediğini söyleyen Mustafa Kemal Varlıklı, “Olay daha da farklı, yurt dışında suikast yapan timler… Kızını, eşini, annesini, babasını, kız kardeşini… Burada konu direkt savcı beyefendiye değil. Savcı beyefendiye acı verdirme derdindeler ve berbat bir formda acı verdirme. Kardeşim idealist olabilirsin. Kaba tabirler söyleyeyim, bunların sokakta mermiye baş atan 500 tane adamları var. Bunları söylerken hedefim sizi korkutmak değil yalnızca şunu söylüyorum. Bak onların takıldığı nokta ne biliyor musun, burada iddianame hazırlandıktan sonra kırılan bir kalem var” dedi.
Savcıyı tehdit edenlerin geçmişte Papa’ya suikast teşebbüsü yaptığı argüman eden Güçlü, şöyle devam etti:
“Ben onları tanıdığımdan ötürü diyorum, bunlar ki Türkiye’nin bir numaralı gazetecisine suikast yapan, dünyanın bir numaralı adamına suikast yapan timse… Bunlar Papa’ya suikast teşebbüsü yapan grup. Bunlar olağan beşerler değil. Bunlar vaktinde MHP’nin vaktindeki devletin kullandığı adamlar. Tetikçileri vesaireleri. Bu adamlara daha sonra vilayet başkanlığı yaptırdılar. Söylediğim kişi, içeriye aldırdığın kişinin eniştesi olan daha doğrusu ablasıyla evli olan Yavuz’un abisi Baki bey, tehlikeli bir tiptir. Vururlar, gitmezler de kalırlar orada, 14-15 yaşında bir çocuğu bırakırlar. Konu senle ilgili değil, senin ailene, sevdiklerine ziyan verdikleri vakit… Bunlarda insaf, merhamet diye bir şey yok.”
Papa II. John Paul, 13 Mayıs 1981’de Mehmet Ali Ağca’nın düzenlediği silahlı hücumdan yaralı olarak kurtulmuştu.
‘SAVCI OLMANIN KIYMETİ YOK’
Savcının “Türkiye’de bu riske girebilecek nasıl bir takım var? Bir savcının ailesine bunu yapıp devletin üstüne gitmeyeceğini mi düşünüyorlar?” sorusu üzerine karşısındaki Varlıklı, “Senin savcı olan kıymetli değil. Mevki, makam hiç değerli değil. Onlar maden bizim kim olduğumuzu biliyorsa diyor. Olağan bir insan olsa alırsın konuşursun. Bunlar bir telefonla sokağa 500 tane adam tipler. Yazışmana kadar takip ediyorlar. Bunların söylediğini söyleyeyim mi? ‘Nasılsa Büyükçekmece nasılsa ağır ceza yok. Savcı hazırlayacak, belgeyi gönderecek, Bakırköy’e gelecek. Biz Bakırköy’de işi hallederiz’ diyorlar” sözlerini kullandı.
Savcıdan şüpheliyi özgür bırakmasını isteyen Güçlü, “Gittiğin poligonlar, giriş-çıkış saatin, ailen, ailenin kiminle konuştuğu… Konu burada farklı bir şey. Ruhsal savaştan çok kasıtlı olarak ziyan verme konusu. Karşındaki adil bir insan değil. Ben masraf bildiğim biriyle hesaplaşırım. Ancak bilmediğim birileri, birilerini gönderiyorsa hangi birini alabilirsin? Hanımı bakkala giderken mi, babası mescide giderken mi, kardeşi mi… Neyin önlemini alacaksın? Karşındakinin kim olduğunu bilmiyorsun ki. İstediğin kadar erken çıkar, sal gitsin. Sal içeridekini, çabucak defettir. Bunlar olağan birileri değil” dedi.
ERDİNÇ: TETİKÇİ BELİRLENMİŞ, SİLAH DA GETİRİLMİŞ
Gazeteci Emrullah Erdinç, savcıya birinci tehdidin 30 Ağustos’ta geldiğini, tedbir alınması için durumu başsavcıya aktardığını söyledi.
Zengin’in müsteşar olduğu sözünün gerçek olmadığını belirten Erdinç, “Teknik takipte Mustafa Güçlü’nün telefonunun dinlenilmesi çerçevesinde talimatı kimlerden aldığı, kimin suikast düzenleyeceği… Bakın burası çok kıymetli, savcıya suikast düzenleyecek tetikçi argümanlara nazaran belirlenmiş, tetikçiye silah da gelmiş. Teknik takipler yapıldığında bugün düğmeye basıldı ve 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ortasında Güçlü’nün tetikçi olarak ismini söylediği kişi de yakalandı. Kişinin konutunda yapılan aramalarda bir suikast silahı ele geçti” dedi.
Savcının ve ailesinin bilgilerinin kamu vazifelileri tarafından çeteye sızdırıldığını söz eden Erdinç, “Operasyonu jandarma yapıyor zira bu operasyonun içerisinde öteki kamu vazifelileri de var. Savcının konutunun adresi, aile bilgileri, annesinin babasının bilgileri, babasının gittiği caminin bilgisine kadar hepsinin kimi kamu vazifelileri tarafından bu çeteye verildiği ortaya çıktı. Jandarma timleri bu sabah 9 adrese baskın düzenledi ve bu isimleri gözaltına aldı” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)