Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “İlk Oyum AK Partiye, İlk Oyum Erdoğan’a” temalı gençlik buluşmasında Sakarya’da gençlerle bir araya geldi.
Burada gençlerin sorularını cevaplayan Karaismailoğlu, yapılan projelerin sosyal medyadaki dezenformasyon konusuna değindi.
“Türkiye dünyada gıpta ile bakılan ve dünyadaki bütün hareketlere yön veren bir ülke”
Karaismailoğlu, “Türkiye hakikatten dünyanın kalbinde yani 3 saatlik uçuşta 3 milyar kişiye ulaşabileceğimiz coğrafi konumumuzun büyük bir avantajı var. Bu konumun avantajları fırsatlara çevirmek için çok ciddi çalışmalarımız var. Çin’den Avrupa arasında 710 milyar dolarlık ticaret hacmi var. Türkiye olarak biz ticaretten alacağımız payı arttırmak için politikalar belirliyoruz. Orta koridor bunun en önemlilerinden bir tanesi şuan Pekin’den Londra’ya kadar trenler kesintisiz olarak çalışıyor. Tabi kuzey koridorda yaşanan sıkıntılar Rusya-Ukrayna savaşı dünyadaki jeopolitik hareketler Türkiye’nin değerini arttırdı, bu ileride de daha da artacak. Artık Türkiye dünyada gıpta ile bakılan ve dünyadaki bütün hareketlere yön veren bir ülke haline geldi. O yüzden Türkiye Avrupa’nın bir kapısı gibi” dedi.
“Sorumsuzluğun bir bedeli olması gerekiyor”
İHA’nın haberine göre Bakan Karaismailoğlu, özellikle sosyal medyada sorumsuzca hareket edilen bir alan oluştuğunu belirterek, “O sorumsuzca hareket alanını sorumluların eline bırakmak gerekiyor. Bir insanın oradan karalama kampanyası yapmak, yalan konuşmanın bu kadar serbest olmaması gerekiyor. Yalanın bu kadar rahat konuşulduğu bir ülke herhalde yoktur. Yani bir taraftan iş yapıyorsunuz bir taraftan da dezenformasyonla uğraşıyorsunuz. Bir taraftan yaptığın iş belli bu işin yapım modeli belli, neticesinde milletimizin ve vatanımızın ne kazandığı ortada ama bir yalan beyanla bu yalanı da utanmadan yayan bir kesim oluştu ülkede. Ama bu sorumsuzluğun bir bedeli olması gerekiyor. Bu kadar iyi yapılan iyi bir işi bu kadar dezanforme eden bir beceride her halde dünyanın hiçbir yerinde yoktur. O yüzden bununla mücadele etmek gerekiyor. Bir taraftan iş yapıyorsunuz bir taraftan da emeğinizi de bu dezenformasyona ayırıyorsunuz. Türkiye’de mahkemeler var ve bunlara kararlar vereceklerdir neticede. Bu yalansa yalanı yazmanın da söyleyenin de bir cezası olması gerekiyordu. İnşallah bu yasa çıktıktan sonra herkes kendi işine bakacaktır” diye konuştu.